Beslenme Danışmanı Yasemin Özen İpek konu hakkında bilgiler verdi.Asit ağırlıklı beslenme bedeninizi olduğundan daha hızlı yaşlandırır ve göründüğünüzden daha yaşlı durmanızı sağlar. Sülfürik asit bilinen en güçlü asittir. O kadar etkilidir ki temas ettiği yeri hızla eritir. Gözünüze veya teninize çok az değse hızla eritir. Hayvansal protein ve bazı tahıllarda sülfür bulunduran bir aminoasit vardır. Bir çoğumuz bedenimize fazlasıyla ait alıyoruz ve düşük enerji, kas ağrıları, sindirim sorunları bağışıklık problemleri, deri hastalıkları yaşıyoruz.
GDO lu gıdalar, aşırı alkol, aşırı stres, tarım ilaçları gibi kimyasallar bedenimize girdiği ve girmeye devam ettiği sürece hızla yaşlanma ve hastalıklar kaçınılmazdır.
PH tanımı sadece içtiğimiz su değil bedenimizdeki bizi var eden kanın da değeridir. Kanın ph ı alkalidir. Kan ph ı = 7.4 dür. 7 altı asidik, 7 üzeri alkali demektir. 7 ise nötr.
PH= hidrojen yoğunluğu demektir.
Doğadaki her maddenin doğru ve ona uygun PH dengesine ihtiyacı vardır. Doğadaki denge her geçen gün bozulduğundan, okyanuslardaki canlılar, toprağın verimliliği hızla sona doğru yaklaşmakta olup, yapay besinler, yapay torak, gübre sayesinde yediklerimiz de eskisi gibi besleyici ve lezzetli değildir. Bedeninizi asitten temizlemezseniz, ağrılarınız, hastalıklarınız hangi ilacı kullanırsanız kullanın, hangi meyveyi yerseniz yiyin geçmez ve siz sürekli hasta olarak yaşamaya devam edersiniz.
Günümüz dünyasında bir yerlere yetişme telaşı içinde kendimizi ve beslenmemizi ihmal etmeye devam ediyoruz, oysaki bizim yaşam kaynağı benzinimiz beslenmemizdir. Siz dizel arabaya gaz koyarsanız araba tekleyecek ve gitmeyecektir. Bedeninize de sürekli asit vermeye devam ederseniz merhaba hastalıklar diyeceksiniz.
ASİDİK BESLENME
Hangi besinler asidiktir? Aslında her gün tükettiğiniz besinler asidiktir. Örneğin; Şeker; laktik asit üretirsiniz böbreklere hasar verir ve bir yaştan sonra nur topu gibi diyabetiniz olur. Kolalar tam bir fosforik asit kaynağıdır. Kocaman bir biftek böbreklerden derhal atılması gereken sülfürik, fosforik ve nitrik asit üretir. Tüm bu asitler aşırı toksiktir ve PH değerinizi düşürürler.
METABOLİK ASİTLER
Vücudumuz asit üretir. Beden alkalidir ancak vücut asit üretir. Sağlığımız için bir doğal denge mevcuttur. Böbreklerin ürettiği asidin bir kısmı idrarla atılır, spor yaparken laktik asit üretiriz, nefes verirken karbondioksit atarız. Özetle beden müthiş bir denge içindeyken biz bu süreci bozmaktayız. Bununla birlikte yaşadığımız dünya fazlası ile asidiktir. İnsan eli ile yaratılan her şey gibi dünya doğasıda oldukça toksiktir. En basiti soluduğumuz havayı fabrikaların bacalarından çıkan duman, sulara karışan kimyasallar bile bedenimize her gün oksijen yerine ne soluduğumuzun göstergesi. Yaşadığınız yerde biraz ağaç var ise şanslısınız.
STRES
Zihinsel ve duygusal stressiz yaşayamıyoruz. Güne başlarken stres, gün biterken stres halindeyiz. Bedeni korumak için beyin sadece stres alanını düşündüğünden, şalteri indiriyor ve sadece korumayı düşünüyor ve tüm beden sadece stres ile yaşarken hücreler yenilenmiyor, beden kendini iyileştiremiyor çünkü şalter indi ve beynin tek amacı;
Stres = koruma
Stres = kortizol hormonu = beden savunması
Böbrek üstü bezler kortizol üretir, kortizol hormonu artar, ve beden savunmasını korumak için şalter iner, diğer tüm yaşamsal fonksiyonlar durur , yenilenme olmaz ve düşük bağışıklık, kilo, hızla yaş alma.
NE YAPMALIYIZ?
Öncelikle temizlemeliyiz. Her gün bedenimizi zehirlemeyi durdurmalıyız. Bağışıklık sistemim güçlensin, enerjim artsın, mutluluğum çoğalsın diyorsanız temizlemelisiniz.
· Sindirim sisteminize prebiyotikler ve probiyotikleri ekleyin.
· Alkali beslenin. Koyu yeşil yapraklı ve mineralli sebzelerle beslenin.
· Beyaz patates, beyaz pirinç, süt ve süt ürünlerini, rafine tuzu, yapay tatlandırıcıyı hayatınızdan çıkarın. Bedeninizin temizliği için bu besinlerden, paketli gıdalardan, kola, cips türevlerinden uzak beslenip tam bir temizliğe ulaşabilirsiniz. Sonra mı sonrası = Hayat dozunda güzel.
Unutmayın bedeninizi, bağırdaklarınızı temizlemezseniz, böcekli havuz gibi düşünün kalan hasarlı hücreler hastalıkları yeniden hortlatacaktır. Arınma süreci ne kadar toksik olduğunuza göre değişir, 1 haftada olabilir – 1 ayda. Yüzünüz parladığında, enerjiniz yerine geldiğinde, mide şişliği, cilt problemleriniz gittiğinde şifalandığınızı kolaylıkla anlayacaksınız.
(Haber Merkezi)
GDO lu gıdalar, aşırı alkol, aşırı stres, tarım ilaçları gibi kimyasallar bedenimize girdiği ve girmeye devam ettiği sürece hızla yaşlanma ve hastalıklar kaçınılmazdır.
PH tanımı sadece içtiğimiz su değil bedenimizdeki bizi var eden kanın da değeridir. Kanın ph ı alkalidir. Kan ph ı = 7.4 dür. 7 altı asidik, 7 üzeri alkali demektir. 7 ise nötr.
PH= hidrojen yoğunluğu demektir.
Doğadaki her maddenin doğru ve ona uygun PH dengesine ihtiyacı vardır. Doğadaki denge her geçen gün bozulduğundan, okyanuslardaki canlılar, toprağın verimliliği hızla sona doğru yaklaşmakta olup, yapay besinler, yapay torak, gübre sayesinde yediklerimiz de eskisi gibi besleyici ve lezzetli değildir. Bedeninizi asitten temizlemezseniz, ağrılarınız, hastalıklarınız hangi ilacı kullanırsanız kullanın, hangi meyveyi yerseniz yiyin geçmez ve siz sürekli hasta olarak yaşamaya devam edersiniz.
Günümüz dünyasında bir yerlere yetişme telaşı içinde kendimizi ve beslenmemizi ihmal etmeye devam ediyoruz, oysaki bizim yaşam kaynağı benzinimiz beslenmemizdir. Siz dizel arabaya gaz koyarsanız araba tekleyecek ve gitmeyecektir. Bedeninize de sürekli asit vermeye devam ederseniz merhaba hastalıklar diyeceksiniz.
ASİDİK BESLENME
Hangi besinler asidiktir? Aslında her gün tükettiğiniz besinler asidiktir. Örneğin; Şeker; laktik asit üretirsiniz böbreklere hasar verir ve bir yaştan sonra nur topu gibi diyabetiniz olur. Kolalar tam bir fosforik asit kaynağıdır. Kocaman bir biftek böbreklerden derhal atılması gereken sülfürik, fosforik ve nitrik asit üretir. Tüm bu asitler aşırı toksiktir ve PH değerinizi düşürürler.
METABOLİK ASİTLER
Vücudumuz asit üretir. Beden alkalidir ancak vücut asit üretir. Sağlığımız için bir doğal denge mevcuttur. Böbreklerin ürettiği asidin bir kısmı idrarla atılır, spor yaparken laktik asit üretiriz, nefes verirken karbondioksit atarız. Özetle beden müthiş bir denge içindeyken biz bu süreci bozmaktayız. Bununla birlikte yaşadığımız dünya fazlası ile asidiktir. İnsan eli ile yaratılan her şey gibi dünya doğasıda oldukça toksiktir. En basiti soluduğumuz havayı fabrikaların bacalarından çıkan duman, sulara karışan kimyasallar bile bedenimize her gün oksijen yerine ne soluduğumuzun göstergesi. Yaşadığınız yerde biraz ağaç var ise şanslısınız.
STRES
Zihinsel ve duygusal stressiz yaşayamıyoruz. Güne başlarken stres, gün biterken stres halindeyiz. Bedeni korumak için beyin sadece stres alanını düşündüğünden, şalteri indiriyor ve sadece korumayı düşünüyor ve tüm beden sadece stres ile yaşarken hücreler yenilenmiyor, beden kendini iyileştiremiyor çünkü şalter indi ve beynin tek amacı;
Stres = koruma
Stres = kortizol hormonu = beden savunması
Böbrek üstü bezler kortizol üretir, kortizol hormonu artar, ve beden savunmasını korumak için şalter iner, diğer tüm yaşamsal fonksiyonlar durur , yenilenme olmaz ve düşük bağışıklık, kilo, hızla yaş alma.
NE YAPMALIYIZ?
Öncelikle temizlemeliyiz. Her gün bedenimizi zehirlemeyi durdurmalıyız. Bağışıklık sistemim güçlensin, enerjim artsın, mutluluğum çoğalsın diyorsanız temizlemelisiniz.
· Sindirim sisteminize prebiyotikler ve probiyotikleri ekleyin.
· Alkali beslenin. Koyu yeşil yapraklı ve mineralli sebzelerle beslenin.
· Beyaz patates, beyaz pirinç, süt ve süt ürünlerini, rafine tuzu, yapay tatlandırıcıyı hayatınızdan çıkarın. Bedeninizin temizliği için bu besinlerden, paketli gıdalardan, kola, cips türevlerinden uzak beslenip tam bir temizliğe ulaşabilirsiniz. Sonra mı sonrası = Hayat dozunda güzel.
Unutmayın bedeninizi, bağırdaklarınızı temizlemezseniz, böcekli havuz gibi düşünün kalan hasarlı hücreler hastalıkları yeniden hortlatacaktır. Arınma süreci ne kadar toksik olduğunuza göre değişir, 1 haftada olabilir – 1 ayda. Yüzünüz parladığında, enerjiniz yerine geldiğinde, mide şişliği, cilt problemleriniz gittiğinde şifalandığınızı kolaylıkla anlayacaksınız.
(Haber Merkezi)
