Asgari Ücret Komisyonu tarafından 2020 yılı için 2 bin 324 TL olarak açıklanan asgari ücret ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, açıklanan asgari ücretteki, yüzde 15,04’lük artışın 2020 yılı için hedeflenen enflasyondan da, 2019 yılında gerçekleşmesi beklenen enflasyondan da yüksek bir artış oranına sahip olduğunu, asgari ücretteki maliyet artışının işveren ve devlet tarafından birlikte üstlenilmesi gereğine dikkati çekti.
İşçi kesiminin Asgari ücret görüşmelerinde masadan kalkmasını yadırgadığını dile getiren Eskinazi, “Son dört çeyreğin üçünde küçülen bir ekonomimiz var. 2019 yılını da yüzde 1’in altında bir büyüme ile kapatacağız. İhracatçılarımızın uzun vadeli taahhütleri var, bu taahhütlere girerken en büyük girdilerimizden biri olan işçilik maliyetlerinin öngörülebilir olması çok önemli. Asgari ücret için verilen artış iş dünyasının maliyet hesaplarının üzerinde bir artış. Çoğu işverenimiz bu ücreti bile ödemekte zorlanacak. Bu şartlarda mevcut istihdamımızı koruma gayreti içinde olacağız. İlave istihdam için asgari ücretin vergi yükünün devletçe üstlenilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir işçimizin eline 2 bin 324 TL geçerken, işverenimize maliyeti 3 bin 500 TL’ye ulaşmaktadır. Bu fark devletle işveren arasında birlikte üstlenildiği takdirde istihdama ve sosyal barışa önemli katkı sağlar” şeklinde konuştu.
İşçi kesiminin Asgari ücret görüşmelerinde masadan kalkmasını yadırgadığını dile getiren Eskinazi, “Son dört çeyreğin üçünde küçülen bir ekonomimiz var. 2019 yılını da yüzde 1’in altında bir büyüme ile kapatacağız. İhracatçılarımızın uzun vadeli taahhütleri var, bu taahhütlere girerken en büyük girdilerimizden biri olan işçilik maliyetlerinin öngörülebilir olması çok önemli. Asgari ücret için verilen artış iş dünyasının maliyet hesaplarının üzerinde bir artış. Çoğu işverenimiz bu ücreti bile ödemekte zorlanacak. Bu şartlarda mevcut istihdamımızı koruma gayreti içinde olacağız. İlave istihdam için asgari ücretin vergi yükünün devletçe üstlenilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir işçimizin eline 2 bin 324 TL geçerken, işverenimize maliyeti 3 bin 500 TL’ye ulaşmaktadır. Bu fark devletle işveren arasında birlikte üstlenildiği takdirde istihdama ve sosyal barışa önemli katkı sağlar” şeklinde konuştu.
