Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) bazı yayın organlarında yer alan gıda fiyatlarındaki artışın ambalajdan kaynaklandığına dair haberlere açıklık getirdi. ASD’den yapılan açıklamaya göre doğru ambalaj, tüketicilere verilen değerin bir göstergesi. Ambalaj maliyeti günlük ihtiyaç ürünlerinin satış fiyatının genelde yüzde 3’ü ila 5’i arasında değişiyor.
İhracat, istihdam ve üretim için çalışan Türkiye Ambalaj Sektörü insan sağlığını korurken ülke ekonomisine katkı vermeyi sürdürüyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, sektörün tedarik ve lojistik özelinde hiçbir aksamaya uğramadan faaliyetlerini devam ettirdiğini söyledi: “2020 yılında, pandemi başladığında Avrupa’da üretim çarkları durdu. Türkiye sanayisi ise bu dönemde virüse karşı tüm önlemlerini alarak üretmeye devam etti. Bizlerin çalışmalarını sürdürmesi; gıda, ilaç ve temizlik ürünleri sektörleri başta olmak üzere tüm sektörler için ambalaj tedariğini aksatmadan devam ettirdi.”
AMBALAJLI GIDALAR SAĞLIĞIN KORUYUCUSU
Ambalajın ve ambalajlı gıdanın gelişmişliğin en somut göstergesi olduğunu vurgulayan Zeki Sarıbekir, “Ambalajlı gıdanın en önemli katkısı insan sağlığına verdiği değerdir. Gıda güvenliğini ve hijyeni hiçe sayan ortamlarda üretimi yapılıp, açıkta satılan gıdalar ciddi tehlikeler yaratıyor. Satın aldığımız ürünlerin temiz, güvenilir olması o ürünün ambalajına bağlıdır. Katkı maddesi olmadan ürünlerin tüketiciye ulaştırılması ise ancak doğru ambalaj kullanımı ile mümkün olur. Doğru ambalaj sayesinde katkı maddesine gerek kalmaz, doğru ambalaj gıdanın maliyetini düşürür. Ambalajın üzerinde içerdiği ürünün besin değeri, miktarı, son tüketim tarihi, üreticisinin adres bilgileri; yani ürünün muhteviyatı ve nerede ve kim tarafından üretildiğini içeren tüm bilgiler bulunur. Tüketicilerimizin bu konuda duyarlı ve bilinçli olması gerekiyor. Ayrıca ambalajlar sayesinde, yaş meyve-sebzelerin tarladan sofraya güvenilir gıda zinciriyle taşınması sağlanarak bu sektörde israf önlenmiş oluyor. Pandemi sektörümüzün önemini ve ambalajlı ürün kullanımının değerini gösterdi. Ambalajsız e-ticaret de mümkün değildir. Son zamanlarda basında yer alan bazı haberlerde belirtilenin aksine ambalajlar maliyet artırıcı bir unsur değil koruyucudur. Ambalaj maliyeti günlük ihtiyaç ürünlerinin satış fiyatının genelde yüzde 3’ü ila 5’i arası ve bazı endüstriyel ürünlerde yüzde 10’u civarındadır. Gıda fiyatlarının yükselmesinden ambalaj sorumlu tutulamaz. Ambalaj enflasyonu artırmaz.” ifadelerini kullandı.
“Plastik, cam, metal, kağıt, karton, mukavva ve ahşap ambalaj; etiket, kapak, bant ve palet gibi yardımcı ambalajlama malzemeleri yerli üretimdir” diyerek sözlerine devam eden ASD Başkanı, hammadde alımı dışında sektörün yüzde 100 yerli bir sektör olduğunun altını çizdi.
Sektör olarak yaşadıkları sorunlara da değinen Zeki Sarıbekir şöyle devam etti: “Hammadde fiyatları tüm dünyada artıyor ve bize de aynı oranda yansıyor. Sektörümüzde plastik başta olmak üzere ambalaj malzemelerinin hammaddeleri ağırlıklı olarak yurtdışından temin ediliyor. Bu sebeple öncelikli yapılması gereken hammadde üretimi için ülkemizde büyük yatırımlara destek verilmesi. Diğer sıkıntılı bir konu olan lojistikte ise konteyner bulmakta yaşanan sorunların lojistik merkezlerinin oluşturulması ile üstesinden gelineceğine inanıyorum. Ancak bu noktada lojistik merkezlerinin sektör sektör ayrıştırılmasında fayda olacaktır. Hammadde ve konteyner sorununa rağmen bir önceki yıla göre yüzde 9 artışla 5 milyar 147 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Türkiye ambalaj sektörü yaklaşık 2 milyar 28 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek cari açığa pozitif katkı sağladı. Ülke ihracatına katkı veren ender sektörlerden biri olarak sorunların azalması ile ekonomiye katkımız daha da artacaktır.(Haber Merkezi)
İhracat, istihdam ve üretim için çalışan Türkiye Ambalaj Sektörü insan sağlığını korurken ülke ekonomisine katkı vermeyi sürdürüyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, sektörün tedarik ve lojistik özelinde hiçbir aksamaya uğramadan faaliyetlerini devam ettirdiğini söyledi: “2020 yılında, pandemi başladığında Avrupa’da üretim çarkları durdu. Türkiye sanayisi ise bu dönemde virüse karşı tüm önlemlerini alarak üretmeye devam etti. Bizlerin çalışmalarını sürdürmesi; gıda, ilaç ve temizlik ürünleri sektörleri başta olmak üzere tüm sektörler için ambalaj tedariğini aksatmadan devam ettirdi.”
AMBALAJLI GIDALAR SAĞLIĞIN KORUYUCUSU
Ambalajın ve ambalajlı gıdanın gelişmişliğin en somut göstergesi olduğunu vurgulayan Zeki Sarıbekir, “Ambalajlı gıdanın en önemli katkısı insan sağlığına verdiği değerdir. Gıda güvenliğini ve hijyeni hiçe sayan ortamlarda üretimi yapılıp, açıkta satılan gıdalar ciddi tehlikeler yaratıyor. Satın aldığımız ürünlerin temiz, güvenilir olması o ürünün ambalajına bağlıdır. Katkı maddesi olmadan ürünlerin tüketiciye ulaştırılması ise ancak doğru ambalaj kullanımı ile mümkün olur. Doğru ambalaj sayesinde katkı maddesine gerek kalmaz, doğru ambalaj gıdanın maliyetini düşürür. Ambalajın üzerinde içerdiği ürünün besin değeri, miktarı, son tüketim tarihi, üreticisinin adres bilgileri; yani ürünün muhteviyatı ve nerede ve kim tarafından üretildiğini içeren tüm bilgiler bulunur. Tüketicilerimizin bu konuda duyarlı ve bilinçli olması gerekiyor. Ayrıca ambalajlar sayesinde, yaş meyve-sebzelerin tarladan sofraya güvenilir gıda zinciriyle taşınması sağlanarak bu sektörde israf önlenmiş oluyor. Pandemi sektörümüzün önemini ve ambalajlı ürün kullanımının değerini gösterdi. Ambalajsız e-ticaret de mümkün değildir. Son zamanlarda basında yer alan bazı haberlerde belirtilenin aksine ambalajlar maliyet artırıcı bir unsur değil koruyucudur. Ambalaj maliyeti günlük ihtiyaç ürünlerinin satış fiyatının genelde yüzde 3’ü ila 5’i arası ve bazı endüstriyel ürünlerde yüzde 10’u civarındadır. Gıda fiyatlarının yükselmesinden ambalaj sorumlu tutulamaz. Ambalaj enflasyonu artırmaz.” ifadelerini kullandı.
“Plastik, cam, metal, kağıt, karton, mukavva ve ahşap ambalaj; etiket, kapak, bant ve palet gibi yardımcı ambalajlama malzemeleri yerli üretimdir” diyerek sözlerine devam eden ASD Başkanı, hammadde alımı dışında sektörün yüzde 100 yerli bir sektör olduğunun altını çizdi.
Sektör olarak yaşadıkları sorunlara da değinen Zeki Sarıbekir şöyle devam etti: “Hammadde fiyatları tüm dünyada artıyor ve bize de aynı oranda yansıyor. Sektörümüzde plastik başta olmak üzere ambalaj malzemelerinin hammaddeleri ağırlıklı olarak yurtdışından temin ediliyor. Bu sebeple öncelikli yapılması gereken hammadde üretimi için ülkemizde büyük yatırımlara destek verilmesi. Diğer sıkıntılı bir konu olan lojistikte ise konteyner bulmakta yaşanan sorunların lojistik merkezlerinin oluşturulması ile üstesinden gelineceğine inanıyorum. Ancak bu noktada lojistik merkezlerinin sektör sektör ayrıştırılmasında fayda olacaktır. Hammadde ve konteyner sorununa rağmen bir önceki yıla göre yüzde 9 artışla 5 milyar 147 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Türkiye ambalaj sektörü yaklaşık 2 milyar 28 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek cari açığa pozitif katkı sağladı. Ülke ihracatına katkı veren ender sektörlerden biri olarak sorunların azalması ile ekonomiye katkımız daha da artacaktır.(Haber Merkezi)
