Hatay depreminde bir taraftan enkaz kaldırma ve ağır hasarlı binaların yıkım işlemleri sürürken diğer bir yandan ise enkazdan geri kalan yığınlarda unutulan demirler yoksullaşan Antakyalıların geçim kapısı oldu.
On binlerce insanın konteyner ve çadır kentlerde hayata tutunmaya çalıştığı depremin yıkım merkezi Hatay’da deprem konutlarının yapımı ise sürüyor. Depremin etkilediği illerde on binlerce insan hayatını kaybetti. Yüz binlerce insan yaralandı. On binlerce bina ve işyeri yıkıldı. Yüzbinlerce bina ve işyeri de ağır hasar aldı. Deprem nedeniyle ağır tahribatın oluştuğu Antakya ve Defne ilçelerinde bir yandan depremde yıkılan binaların enkaz kaldırılma çalışması sürerken diğer yandan da ağır ve acil yıkılması gereken binalar, tek tek yıkılarak enkazları kaldırılıyor. Bir kısmı kaldırılan diğer bir kısmı ise olduğu gibi bırakılan enkaz arasında yıkım firması yetkilerinin gözünden kaçan demirler ise depremle birlikte yoksullaşan Antakyalıların geçim kapısı oldu. Yoksullaşan halkla birlikte zaten deprem öncesi de var olan hurdacıların zaman zaman sert tartışmalarına neden olduğu meydanlar gün geçtikçe çoğalıyor. Antakyalılar “Hurda demirler için bizim hakkımız bizim de ihtiyacımız var” derken, şehir dışından gelen hurdacılar ise “Biz de bu işten geçiniyoruz. Biz de toplayacağız” şeklinde tartışmalara ev sahipliği yapıyorlar. Beton aralarından çıkmayan demirler kesici alet ya da balyozla beton parçalar halinde kırılarak çıkarılıyor. Gün boyu süren işlem sonunda topladıkları demirleri toptancılara satan Antakyalılar, “Evimiz yıkıldı, işyerimiz yıkıldı, çalışacak bir yer de kalmadı. Ancak biz kendi topraklarımızda kalarak yaşamaya çalışıyoruz. Birkaç kuruş buradan kazanıyoruz” dediler.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN
