Altınözü, Osmanlı salnamelerinde önceleri Fatikli mahallesinde kurulmus ve tapu sicillerinde Altınözü olarak yer almaktadır. Yörenin Arap Müslümanlar tarafından alınması sonrası, KASÝ adı ile söylenmeye baslanmıstır.
Zamanla Kasi kelimesi, KUSEYR seklinde söylenmeye baslanmıstır. Seriye sicilleri ve salnamelerde Altınözü hep Kuseyr olarak yer alıyor. Kuseyr; Senköy merkez olmak üzere Demirköprü ve Altınözü mıntıkalarının genel adıdır. Antakya için bir karakol görevi yapan Kozkalesi, aynı zamanda yörenin Der betlikle yönetilmis oldugunu gösteriyor. Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sonrası ilçeye Altınözü adı verilmistir. İlçenin Altınözü olarak adlandırılmasına dair bir söylence de söyle;. Yörede define arayan gençlere takılan bir yaslı söyle demis: "A ogullar, ne diye altın bulacagım diye orayı, burayı kazıyorsunuz? Bakın etrafınıza her taraf bereketli topraklarla dolu. Yani aradıgınız altının özü topragın üstünde. Çalısın, üretin kazanın." Bunun üzerine yörenin adı Altınözü olarak kalmıs. (1515-1517) Altınözü, Halep vilayetine bir Nahiye olarak baglanmıs ve bu idari yapı 17.yy kadar Nahiye olarak kalmıstır. Ayrıca bu idari yapı,1800- 1806 tarihleri arası, seriye sicilinde de yer almaktadır. II
Abdülhamit zamanında yapılan toprak reformu sonucunda Altınözü Halep vilayetine baglanmıstır. 1904 ve 1906 tarihine gelindiginde, Antakya'nın idari taksimatında yine nahiye olarak kalmıstır. Bu nahiye ’ye baglanan köylerin cografi mekânların yerlerinin degistigi görülmekte. Bu tarihlerde Altınöz’üne bağlı köylerin çogunlukla, Kuseyr Nahiyesi ‘ne dâhiledildigi görülmektedir. Yapılan bu idari degisiklikler
sonunda, Altınözü’ne 11 köy, Kuseyr (Seyhköy) nahiyesine de 24 köy baglanmıs ve Antakya’ya kazası
idari yapısına dâhil edilmistir.