Allah korkusu, iman eden insanların kalplerinde sürekli tasıdıkları bir duygudur. Allah Kuran’da, Kendisinden korkup-sakınmalarını tüm inananlara emretmistir; “Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakının ve (sizi ) O’na (yaklastıracak) vesile arayın; O’nun yolunda cihad edin, umulur ki kurtulusa erersiniz.” Maide Suresi,35 Allah korkusu dünyevi korkulardan farklıdır. Kuran’da Allah korkusu, ‘hasyet’ kelimesiyle ifade edilir. Bu kelime, ‘içi titreyerek saygı duyma’ anlamındadır. Allah’ın dünyada yarattıgı imtihan ortamında, bu korku inanan insanın en önemli destegidir. Çünkü Allah korkusu, müminin her an suurlu, seytana ve kendi nefsinin istek ve tutkularına karsı teyakkuzda olmasını saglar. Bu, diger korkulara benzemeyen, insana acizliğini ve kullugunu hatırlatan bir korkudur. Dünyevi korkular insanı telasa sürükler, suursuzlastırır, dogru karar almasını engeller. Oysa Allah korkusu, Allah’ın dilemesiyle müminlere ‘dogruyu yanlıstan ayıran bir anlayıs’ verir. Ýman eden insanlar, her konuda oldugu gibi,
Allah’ın Kendisinden korkulması konusundaki emrini de yerine getirmeye çalısırlar.
Mümin, Allah’ın rızasını, rahmetini ve cennetini kaybetmekten korkar. Bu korku, onun kaybetmekten korktugu seylere karsı umutvar olmasını saglar. “..O’na korkarak ve umut tasıyarak dua edin.Dogrusu
Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.” Araf Suresi,56