ALEVLER GÖRÜLMEDEN SÖNDÜRÜLEBİLİR Mİ?Türkiye, her yıl yaz aylarında alevlerin kuşattığı ormanlarla büyük mücadeleler verirken, bu yıl orman yangınlarına karşı en güçlü kozunu devreye soktu: İnsansız Hava Araçları (İHA). Özellikle ASELSAN tarafından geliştirilen ASELFLIR-500 termal kameralarla donatılan İHA’lar, artık 215 kilometreye kadar yangın tespiti yapabiliyor. Bu, yalnızca teknolojik bir gelişme değil; doğanın, canlıların ve insanların yaşamı için hayati bir adım.
Orman Genel Müdürlüğü envanterine katılan bu sistemler, yaklaşık 3,5 milyon hektarlık alanı aynı anda tarayabiliyor. Sıcaklık farkını milimetrik olarak algılayan kızılötesi sensörlerle, yangın daha duman bile salmadan tespit ediliyor. Bu sayede ekipler zamana karşı yarışta öne geçiyor. Üstelik bu sistemler sadece gözlem yapmıyor; lazerle hedef işaretleme, mesafe ölçme ve nokta takibi gibi görevleri de üstleniyor. Kısacası, yangının kalbine ilk adımı artık gökyüzündeki gözler atıyor.Peki bu sistem neden bu kadar önemli? Çünkü her saniye, binlerce ağacın ve canlı yaşamının kaderini belirliyor. Çünkü alevler daha büyümeden yapılan müdahale, sadece ormanı değil, köyleri, evleri ve bazen şehirleri koruyabiliyor. Çünkü artık yangınla mücadele, yalnızca hortumla, kürekle değil; veriyle, yazılımla ve yerli mühendislikle yapılıyor. Hatay başta olmak üzere yangın riski yüksek bölgelerde yaşayan vatandaşlar için bu sistemler umut kaynağı.Ancak akıllarda bazı sorular var. Bu sistemler Türkiye’nin her bölgesinde eşit mi dağıtılıyor? Hatay gibi orman varlığı güçlü, yangın riski yüksek bir kentte bu teknolojiler ne ölçüde aktif kullanılıyor? Samandağ’dan Yayladağı’na, Belen’den Hassa’ya kadar uzanan ormanlık alanlarda bu gökyüzü gözleri devrede mi? İHA’lar yalnızca yangını gördükten sonra mı devreye giriyor, yoksa 7/24 izleme sistemi gerçekten çalışıyor mu?Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, sahada 14 İHA, 27 uçak, 105 helikopter ve 25 binin üzerinde personel görev yapıyor. Her biri, olası bir yangında saniyeler içinde organize olarak müdahaleye başlıyor. Fakat mesele sadece sayı değil; bu gücün ne kadar hızlı, etkili ve yerel ihtiyaçlara uygun kullanıldığı.Hataylılar haklı olarak soruyor: “Bu sistemler bizim ormanlarımızda da görev yapıyor mu? Bizim yaylalarımız, zeytinliklerimiz, sahillerimiz ne kadar korunuyor?” Çünkü sadece teknolojiye sahip olmak yetmiyor; onu eşit, ve planlı kullanmak gerekiyor.Geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyük yangınlar hâlâ hafızalarda. O günlerde gökyüzüne bakıp helikopter arayan insanların yerini, bugün gökyüzünü izleyen İHA’lar aldı. Bu büyük dönüşüm umut verici. Ancak unutulmamalı ki teknoloji bir araçtır; asıl olan onu nasıl ve ne zaman kullandığınızdır.Hatay Express olarak, bu teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz. Ormanlarımız yanmadan, doğamız tükenmeden, insanımız zarar görmeden önce yapılabilecek her adımın atılması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü sadece bugünü değil, yarını da korumak için artık “görmek” yetmez; erken görmek, hızlı karar vermek ve kararlılıkla hareket etmek gerekir.ABDULVAHİT GÜRASLAN
