Varlık ve var oluş arasındaki ilişkiler bağlamında hakikate baktığımız da ilk söylenecek söz; Allah’ın düşünmediği, insanın ise düşünen bir varlık olduğudur.
Yaratılmış olan varlıklar içinde düşünen sadece insandır. İnsanın düşünen varlık olması onu varlıklar içinde en üst konumda olmasını sağlamaktadır.
Düşünce aklın ürünüdür. Akıl sadece insanda vardır. Aklın yaptırm gücü yoktur. Yaptırım gücünü sağlayan iradedir. İnsanın akli eyleme geçebilmesi için iradeye ihtiyacı vardır. Bu nedenle bilgi ve eylemi sağlayan iki manevi donatı, akıl ve iradedir. Önce bilgi sonra irade gelir ki insan bilmediği bir şeyi irade edemez. İrade yüksek bir zihin fonsiyonudur. Bilginin eyleme geçemesi irade ile olur.
Akıl ve irade sadece insana verilmiştir. Akıl ve irade Allah’ın zatına ait sıfatlardır. Akıl ve irade tercihi zorunlu kılar. Tercih özgürlüğü zorunlu kılar. Yani insanın özgürlüğü insanın akıl ve irade sahibi olmasından dolayıdır. İnsanın Özgürlüğü Sorununun İlahi Temeli Burada Ortaya Çıkar.
İnsanın özgürlüğü bilgi iledir. Akıl ve onun ürettiği bilgi özgürlüğün temelidir. Bilgi, ilahi ışıktır. İnsan dünyaya Hakk’ı hakikati bilmek için gelmiştir. Var oluşun amacı budur. İnsana verilen ömür de bunun içindir. Hayat Bilmekten İbarettir. Bilmek, bilgi edinmek düşüncenin ürünüdür. Bu nedenle düşünce insanın var oluşunu gerçekleştiren en önemli ve var oluşsal etkinliktir. Kur’an 6236 ayettir. 1157 ayet düşünce üzerinedir. Hz. Peygamber bir ömür insanların düşünmesi için çabalamıştır. İslam^da düşünme ibadettir. “ Bir saat düşünme, bin rekat namaz kılma gibidir.” Sözü hadisdir. Şu kadar ki düşünmek Allah’ın emridir. Bu nedenle farzdır. Rabbani bir etkinliktir. İnsan bu Rabbani atkinliğe katılmaz sa ne olur? Bu sorunun cevabını Kur’an Yunus Suresinden şöyle vermiştir: “ Allah aklıllarını işletmeyenlerin akıllarını kör eder.” Allah’ın verdiği aklı işletmeyenlerin akılları murdar olur. Yani insanı taassup cehennemine atar. İnsanın tüm sorunları taassubiyetten ürer. Çünkü doğru bilgi sorun çıkartmaz. Sorunu çıkartan yanlış bilgidir.
Yaratılmış olan varlıklar içinde düşünen sadece insandır. İnsanın düşünen varlık olması onu varlıklar içinde en üst konumda olmasını sağlamaktadır.
Düşünce aklın ürünüdür. Akıl sadece insanda vardır. Aklın yaptırm gücü yoktur. Yaptırım gücünü sağlayan iradedir. İnsanın akli eyleme geçebilmesi için iradeye ihtiyacı vardır. Bu nedenle bilgi ve eylemi sağlayan iki manevi donatı, akıl ve iradedir. Önce bilgi sonra irade gelir ki insan bilmediği bir şeyi irade edemez. İrade yüksek bir zihin fonsiyonudur. Bilginin eyleme geçemesi irade ile olur.
Akıl ve irade sadece insana verilmiştir. Akıl ve irade Allah’ın zatına ait sıfatlardır. Akıl ve irade tercihi zorunlu kılar. Tercih özgürlüğü zorunlu kılar. Yani insanın özgürlüğü insanın akıl ve irade sahibi olmasından dolayıdır. İnsanın Özgürlüğü Sorununun İlahi Temeli Burada Ortaya Çıkar.
İnsanın özgürlüğü bilgi iledir. Akıl ve onun ürettiği bilgi özgürlüğün temelidir. Bilgi, ilahi ışıktır. İnsan dünyaya Hakk’ı hakikati bilmek için gelmiştir. Var oluşun amacı budur. İnsana verilen ömür de bunun içindir. Hayat Bilmekten İbarettir. Bilmek, bilgi edinmek düşüncenin ürünüdür. Bu nedenle düşünce insanın var oluşunu gerçekleştiren en önemli ve var oluşsal etkinliktir. Kur’an 6236 ayettir. 1157 ayet düşünce üzerinedir. Hz. Peygamber bir ömür insanların düşünmesi için çabalamıştır. İslam^da düşünme ibadettir. “ Bir saat düşünme, bin rekat namaz kılma gibidir.” Sözü hadisdir. Şu kadar ki düşünmek Allah’ın emridir. Bu nedenle farzdır. Rabbani bir etkinliktir. İnsan bu Rabbani atkinliğe katılmaz sa ne olur? Bu sorunun cevabını Kur’an Yunus Suresinden şöyle vermiştir: “ Allah aklıllarını işletmeyenlerin akıllarını kör eder.” Allah’ın verdiği aklı işletmeyenlerin akılları murdar olur. Yani insanı taassup cehennemine atar. İnsanın tüm sorunları taassubiyetten ürer. Çünkü doğru bilgi sorun çıkartmaz. Sorunu çıkartan yanlış bilgidir.