5 Temmuz’da Hatay’da Kazanlar Kardeşlik İçin Kaynayacak!Paylaşmanın, birlik olmanın ve bereketin günü yaklaşıyor! Bu yıl Muharrem ayının ilk günlerine denk gelen Aşure Günü için Hatay’da hazırlıklar erkenden başladı. İl Müftülüğü başta olmak üzere birçok cami derneği, hayırsever vatandaş ve sivil toplum kuruluşu, 5 Temmuz Cuma günü binlerce kişiye aşure dağıtmak için kolları sıvadı. Kimi cami avlusunda, kimi evinin önünde, kimi de mahalle meydanında kazan kaynatacak. Peki bu yıl neden 5 Temmuz’da? Asıl Aşure Günü 16 Temmuz olarak hesaplanırken, Cuma bereketi ve toplu organizasyon kolaylığı nedeniyle tarih öne çekildi. Amaç daha çok kişiye ulaşmak, daha çok sofraya dokunmak. 
Aşure nedir, neden bu kadar değerli? Sadece bir tatlı mı, yoksa bin yıllık bir hatıranın devamı mı? Nuh’un gemisinde kalan son malzemelerle pişirildiğine inanılan aşure, aslında ortak acının, ortak duanın, ortak sofranın sembolü. Hatay gibi çok kültürlü, çok inançlı bir şehirde ise bu günün anlamı çok daha büyük. Çünkü burada aşure, sadece buğdayla, nohutla değil; komşulukla, hoşgörüyle, geçmişin izleriyle yoğruluyor.Hazırlıklar nasıl gidiyor? Armutlu’dan Hassa’ya, Kırıkhan’dan Samandağ’a kadar birçok mahallede dernekler alışveriş listelerini tamamladı. Kayısı, incir, fasulye, nar, tarçın… Herkes kendi tarifini yapıyor ama gönüller aynı: Paylaşmak! Bazı esnaflar malzeme bağışlıyor, bazıları pişirme kazanlarını veriyor. Bu yılki organizasyonlarda özellikle genç gönüllüler öne çıkıyor. Mahalle gençlik kolları, kadın dayanışma grupları aşure kazanlarının başında olacak. Çünkü bu gelenek sadece yaşatılmakla kalmıyor, geleceğe de aktarılıyor.Peki dağıtım nasıl olacak? Müftülük ve bazı dernekler, cami çıkışlarında cemaate ikramda bulunacak. Sosyal yardımlaşma vakıfları ise ihtiyaç sahiplerinin evlerine kapı kapı ulaşacak. Aşure kazanı sadece karın doyurmak için değil; gönül doyurmak için kaynayacak.Bu yılki Aşure Günü belki erkene alındı ama duaların, niyetlerin ve sofraların zamanı yok. 5 Temmuz’da Hatay yine el ele, omuz omuza, aynı kazandan aynı bereketi paylaşacak.ABDULVAHİT GÜRASLAN
Aşure nedir, neden bu kadar değerli? Sadece bir tatlı mı, yoksa bin yıllık bir hatıranın devamı mı? Nuh’un gemisinde kalan son malzemelerle pişirildiğine inanılan aşure, aslında ortak acının, ortak duanın, ortak sofranın sembolü. Hatay gibi çok kültürlü, çok inançlı bir şehirde ise bu günün anlamı çok daha büyük. Çünkü burada aşure, sadece buğdayla, nohutla değil; komşulukla, hoşgörüyle, geçmişin izleriyle yoğruluyor.Hazırlıklar nasıl gidiyor? Armutlu’dan Hassa’ya, Kırıkhan’dan Samandağ’a kadar birçok mahallede dernekler alışveriş listelerini tamamladı. Kayısı, incir, fasulye, nar, tarçın… Herkes kendi tarifini yapıyor ama gönüller aynı: Paylaşmak! Bazı esnaflar malzeme bağışlıyor, bazıları pişirme kazanlarını veriyor. Bu yılki organizasyonlarda özellikle genç gönüllüler öne çıkıyor. Mahalle gençlik kolları, kadın dayanışma grupları aşure kazanlarının başında olacak. Çünkü bu gelenek sadece yaşatılmakla kalmıyor, geleceğe de aktarılıyor.Peki dağıtım nasıl olacak? Müftülük ve bazı dernekler, cami çıkışlarında cemaate ikramda bulunacak. Sosyal yardımlaşma vakıfları ise ihtiyaç sahiplerinin evlerine kapı kapı ulaşacak. Aşure kazanı sadece karın doyurmak için değil; gönül doyurmak için kaynayacak.Bu yılki Aşure Günü belki erkene alındı ama duaların, niyetlerin ve sofraların zamanı yok. 5 Temmuz’da Hatay yine el ele, omuz omuza, aynı kazandan aynı bereketi paylaşacak.ABDULVAHİT GÜRASLAN 
